Dışı Türk, İçi Hollandalı Olmuş Yeni Hollanda Türk Nesli Kimdir?


  • Kayıt: 26.12.2024 10:40:38 Güncelleme: 26.12.2024 10:41:49

Dışı Türk, İçi Hollandalı Olmuş Yeni Hollanda Türk Nesli Kimdir?

Nejat SUCU

“Hollanda’da aydın olmak”

“İkke, ikke en de rest kan stikken”

Daha önce “Eli Çavdar Türkleri / Havermelkelite” olarak tanımlamaya çalışmıştım. Hollanda’da ve Hollanda politikasında aydın, entel bilinen ikinci ve üçüncü nesil Türkler, anavatan Türkiye, Türkiye’deki seçimler ve Türkiye’de yaşam konularında muhafazakâr ve milliyetçi olabilmekteler. Gel gelelim dördüncü ve beşinci nesle. Biz, kendi kimliğimiz ile birlikte bir yaşam, uyum, entegrasyon, asimilasyon, akültürasyon ve Avrupa Türkleri ve Müslümanları diyorduk.

Hollandalı’nın akil, etkili ve yetkili insanları, 40 yıl önce entegrasyonun veya asimilasyonun dördüncü nesilden sonra gerçekleşebileceğini ifade ediyorlardı. Bugün Türk nüfusunun %60’ı Hollanda’da doğmuş bulunmakta. Her yıl yeni doğumlar, ölümler ve Türkiye’ye geri dönüşlerle birlikte Hollanda’da doğanların oranı Türk nüfusunda artmaya devam edecek.

Hollanda’da doğan, her iki ebeveyni de Hollanda’da doğmuş çocuklar (geboren kind van de beide ouders ook in Nederland geboren zijn), Hollanda nüfus rejimine göre Türk kökenli olarak kayda (Bevolkingsregister) geçmemektedir.

Sadece Kökeni Türk

Avrupa gençliği… Bizler ne savaşlar ne de kıtlık görmüş bir nesiliz. Göçmenlik ve yeni göçmenlerin aydınlanması, en entel birikimin yerini asimile olmuş, dışı Türk içi Hollandalı, ama bakışlarından tutun da yemek yiyişine kadar Hollanda kimliğini kabul eden bir gençlik aldı.

Aydın olmak, çağdaş olmak; birini, başka bir grubu etnik kökeni, inancı, tercihleri ve politik düşüncelerinden dolayı olduğu gibi kabul etmek ve başkalarının da kendi olduğu gibi yaşam seçimlerini kabul etmesini istemektir. Aydın olmak, birlikte yaşanan toplumun yanında ve bir adım önünde olabilmektir. Sevmek ve sevilmektir, aydın olabilmek.

Tabii ki dünya yaşam normlarına uygun aydın düşünce ve uygulama önemlidir. Yaşanan aile, birikim, çevre ve ülke yönetimi, o ülkede nasıl bir aydın olarak yaşayacağınızı da belirlemektedir. Hollanda’da istenirse bir aydın olarak yaşamak daha kolay olmasına rağmen, kapitalizmin sunduğu bolluk ve varsıllık gençleri ne aydınlatmakta ne de olgunlaştırmaktadır. Gençler, aydın olmaktan çok egoları güçlü, bencil ve “ben, ben” diyen; gerisine “olursa olsun” (ikke, ikke en de rest kan stikken) diyen liberal bir düşünce ve yaşam biçimini seçmektedirler.

Üstad Orhan Veli Kanık’ın “Cımbızlı” şiirinde ne güzel anlatmış bu günleri:

Ne atom bombası

Ne Londra Konferansı

Bir elinde cımbız,

Bir elinde ayna;

Umurunda mı dünya.

Onu da beceremedik. Keşke bu dünyada aynaların ve cımbızların kullanıldığı, savaşın olmadığı bir coğrafyada yaşayabilseydik. Hoşça kalın.