Keskin Sirke, Bizim Avanos Küpüne de Zarar Verir


  • Kayıt: 28.12.2024 14:55:08 Güncelleme: 28.12.2024 14:55:31

Keskin Sirke, Bizim Avanos Küpüne de Zarar Verir

Mustafa Nejat

Yıllardır keskin sirke misali yaşayıp Nevşehir’in keskin sirkesi olmayı başaramadık. Aslında orta yolu bulmak, Hollanda’da ve politikada var olan ortak yolu ve kararı bulmak (compromis afsluiten/ water bij de wijn doen), benim için her zaman önemli olmuştur. Belki de bu yaklaşım, kişiliğime ve karakterime en uygun olanıydı.

Eskiden Göre’deki evimizde, sıra sıra dizili, irili ufaklı, Avanos yapımı, bir kısmı 50 ila 100 litre arasında değişen toprak küplerimiz vardı. Bu küplerde genellikle ev yapımı domates, Amasya biberi ve salatalık turşuları, süpürge pekmezimiz, duru pekmezimiz, üzüm turşumuz ve kendi yaptığımız sirke saklanırdı. Sirke, mayalandıktan sonra keskinleşir ve bir gün gelir, sirke küpü çatlayarak sızdırmaya başlardı. Tabii ki keskin sirkenin zararı yalnızca sirkenin ve küpün kaybıyla sınırlı kalmaz, çevresine de zarar verirdi.

Toplumsal Keskin Sirke ve Zararları

Nereden gelirse gelsin; ister Pantürk, ister Panislam, ister sol, ister sağ, isterse etnik ya da bölgesel farklardan kaynaklansın, toplumsal ortak akıl ve barış içinde yaşamayı gözetmeyen politikalar bir gün kendine ve çevresine zarar verir. Nihayetinde, keskin sirke misali, kendi küpüyle birlikte yok olmaya mahkûmdur.

Bunun en güzel örneğini Hollanda’da görüyoruz. Hiçbir inanç grubu, vakıf, federasyon, tekke, tarikat veya din görevlisi, Hollanda yasalarının üzerinde değildir. İnancın doğrularını insanlara aktaranlar, bazen yasaların dışına çıktıklarından habersiz olabilirler. Ancak öğretileri ego tatminiyle harmanlanmış kişiler, gençlerin radikalleşmesini körükleyebiliyor. Unutulmamalıdır ki, kimse kimsenin çocuğunu veya gencini radikalleştirme hakkına sahip değildir.

Sebebi ister sosyal, ister çevresel, isterse ailevi olsun; Hollanda’da yaşamaktan kaynaklanan eziklik, ötekileştirilmişlik ve zamanla bu duyguların bir inanç veya ideolojiyle birleşmesi sonucunda üstünlük kompleksi (compensatie van minderwaardigheidscomplex naar meerwaardigheidscomplex) doğabiliyor.

Hollanda’nın Çok Kültürlü Yapısı ve İnanç Özgürlüğü

Hollanda toplumu, tarihsel geçmişiyle toplumsal ve inanç temelli katmanlara (Verzuiling) sahiptir. Bu katmanlar zamanla uyum ve harmoni içinde birleşerek çok inançlı, renkli ve kültürlü bir toplum oluşturmuştur. 1960’larda başlayan iş gücü göçüyle birlikte bugün Hollanda’da 1 milyon Müslüman yaşamaktadır (toplam nüfusun %5-6’sı). Ancak bu Müslümanlar arasında, ne yaşam kültürlerinde ne de inanç temellerinde bir birlik vardır. Geleneksel işçi göçmenler, mülteciler ve onların çocukları arasında büyük farklar görülmektedir.

Bu bağlamda fikir ve inanç özgürlüğü, farklı olmanın ve bireyin fikirlerini özgürce beyan edebilmesinin temel yasal güvencesi olmalıdır. Herkes için eşit hak ve özgürlük sağlanmalı, kimseye daha az ya da daha fazla hak verilmemelidir. Bu durum, Hollanda Anayasası’nın 6. Maddesi’nde (Artikel 6: Vrijheid van godsdienst en levensovertuiging en Vrijheid van meningsuiting) açıkça belirtilmiştir.

Keskin Sirke Misali Yaşamak

Yaşam da tıpkı keskin sirke gibidir. Kendi sertliği ve keskinliğiyle hareket eden kişiler, genellikle bu keskinliğin kendilerine ve çevresine zarar verdiğini geç fark eder. Gençlere, sevgi kadar, keskin sirke olmamayı da öğütlemeliyiz. En önemlisi, birinin ayağına kazara bastığınızda “pardon” demek gibi basit bir erdemi öğrenmenin insanı nasıl yücelttiğini unutmamalıyız.

Tüm bu düşüncelerle, hepimiz için daha güzel ve umut dolu bir yıl diliyorum. Hoşça ve güzel kalın.