Yüzyıllardır Büyümeyen İnsanlık ve Ademoğlu


  • Kayıt: 30.12.2024 07:47:25 Güncelleme: 30.12.2024 07:47:25

Yüzyıllardır Büyümeyen İnsanlık ve Ademoğlu

Nejat SUCU

2025 yılına bir gün kaldı. Dünyamız, yerküremiz, Ortadoğu, Uzakdoğu, Asya, Afrika ve Latin Amerika kan gölü içerisinde. İnsanoğlu, sahip olduğu değerlerin kıymetini öğrenip karşı cinsiyle birlikte barış içinde yaşamayı bir türlü beceremiyor.

Yıllar önce Göre Çayı saf, berrak ve temiz akardı. Susadığımızda suyunu içer, her sabah çayın kenarına giderdik. Ancak gün geldi, çayın kenarına 4-5 katlı apartmanlar ve villalar yaptık. Akşamları ise o güzelim şehirleri yıkıp yakarak yok ettik ve evlerimizin yolunu tuttuk.

Ne yazık ki insanoğlu, bugün de aynı çocuklukta yaptığımız gibi yıkıp yok ediyor. Şehirlerini ateşe vererek milyonlarca insanın ölümüne, çocukların yetim, eşlerin dul kalmasına ve insanları gurbet ellerde mülteci olarak bir lokma ekmeğe muhtaç bırakmaya devam ediyor.

Teknolojik gelişmeler insan mutluluğu için olmalıdır. Ancak son yıllarda teknoloji, yaşamı kaliteli ve uzun ömürlü hale getirmek yerine insan ölümlerine neden olmuştur. Bir incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle nice medeniyetler yok olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz denmiş. Peki, bugün Bağdat’ın hali içler acısı değil midir? Bunun sebebi yine olgunlaşmayan bizler değil miyiz?

Gelelim Suriye felaketine…

Suriye’de yaşanan iç savaş, iktidar çatışmaları ve rejim değişikliği çabaları 600 bin insanın ölümüne, 10 milyondan fazla insanın mülteci olmasına yol açtı. Yıkılan ve yok olan medeniyetler, bir toplumun milyarlarla ölçülemeyecek maddi ve manevi kayıpları… Önümüzde bir yüzyıl sürecek savaşlar, mülteci dramları ve kaybolmuş insanlık hikayeleri var. Suriye’nin yeniden inşası için 400 milyar euro gerektiği tahmin ediliyor. Bilinir mi bilinmez, ancak kapitalizm ve emperyalizm, varlıklarını bu tür yeniden paylaşım savaşlarıyla sürdürüyor.

Türk televizyon dizilerine bir bakalım. Silah kullanılmayan bir dizi var mı? Aile içi şiddet, namus ve töre cinayetleri üzerine bol bol salon toplantıları yapıyor, İstiklal Caddesi’nde mitingler düzenliyoruz. Ancak çözüm, değişimden ve kayıtsız şartsız silahsızlanmaya karşı durmaktan geçiyor.

2025 yılı, silahsız, kavgasız ve savaşsız bir yıl olsun.

Hoşça kalın.