Ne Sağcıya Ne de Solcuya Yaranabildik Bu Hollanda’da


  • Kayıt: 02.01.2025 07:38:46 Güncelleme: 02.01.2025 07:39:21

Ne Sağcıya Ne de Solcuya Yaranabildik Bu Hollanda’da

Nejat Sucu

Hollanda’da yaşadığım süre boyunca, yasaların sunduğu olanakları bilgiyle değerlendirerek, çalışkanlıkla ve bilinçli bir yaşamla var olmaya çabaladım. Toplumsal ilişkilerin, bir gruba ya da topluluğa ait olma hissinin (“ER BIJ HOREN”) insani gelişim ve yaşam kalitesi açısından ne kadar önemli olduğunu deneyimledim. Hollanda’da tarikatlara üye olmak kolay ve yasal bir sorun teşkil etmemekte.

Tekkeler ve Zaviyeler

Bu yapılar, üye olanlara “ait olma” ve “daha dini bütün bir Müslüman” olma hissi sunuyor. Ayrıca eğitim, konaklama, iş ve istihdam gibi destekleri de sağlayabiliyor. Hatta Amerika’da parasız pulsuz kaldığınızda, bağlı olunan tekke ve zaviyeler Nevşehir’e dönüş yol ve yemek masraflarınızı bile karşılayabilir.

Sorun Nerede?

Hollanda’da en üst düzeyde eğitim almış, meslek sahibi olmuş, topluma entegre bir Türk bile kendi kimliğiyle kabul görmekte zorluk yaşayabiliyor. Bir yandan Hollandalılar yeterince benzemediğimizi düşünüyor, diğer yandan Türk toplumu bizi fazlasıyla asimile olmuş buluyor. Bu durum iki toplum arasında, “tussen wal en schip” (iki arada bir derede) kalmaya neden oluyor.

Bir yanda asimilasyon baskısı, diğer yanda asimilasyondan duyulan korku bizi sıkıştırıyor. Üstelik son yıllarda Türk toplumu içinde partizanlık, arkadaşlık ve güven ilişkilerini zayıflatmış durumda. Koronavirüsün ardından gelen sosyo-ekonomik ve politik zorluklar da bu durumu daha da derinleştirdi.

Kimseye Yaranma Zorunluluğu Yok

Artık ne solcuya ne de muhafazakâr politikacıya yaranma gibi bir ihtiyacım var. Kendi doğal varlığımı korumaya, özgür düşüncemi sürdürmeye ve kimsenin boyunduruğu altına girmemeye kararlıyım. Hollanda, bireysel özgürlüklerin ülkesi olarak bilinse de bazen bu özgürlükleri bulmak zorlaşıyor.

İlle de Birine Mi Benzemek Gerek?

Türk toplumu, kuru kalabalıklarla güçlü olacaklarını zannederken, nitelik ve nicelik olarak toplumsal katılımda etkili bir yere sahip olmayı göz ardı ediyor. Neden 30 bin Hollandalı Musevi, 500 bin Türk’ten daha etkili bir kurumsal yapıya sahip? Bunun cevabı, toplumsal katılımın kalitesinde ve etkisinde saklı.

Şikayet Etmekten Kaçınmak

Bazen insanlar kenarda sessizce büyürken fark edilmez, ama göz önünde olanlar hep dikkat çeker. Meyve veren ağaç taşlanır, derler. Sağcı ve solcu dostlarım var ve doğal ve samimi olmanın insan ilişkilerinde sorun yaratmadığına inanıyorum.

Sonuç

İş gücü piyasasında insan kaynağı açığı inanılmaz bir seviyede. Bu arz-talep dengesi, hepimizi etkiliyor. İnsan, her zaman zayıf ve güçlü yanlarıyla ilgi ve destek bekler. Ancak çoğu zaman hak edenlerden çok, gözde ve önde olanlar fırsatlara erişiyor.