Bugün, 21 Mart tarihi nüfus kaydına göre, Hollanda’da 18 milyon 70 bin kişi yaşamakta; bunlardan 10 milyonu çalışmaktadır. Bunun yanında 4 milyon 500 bin Hollandalı, gönüllü hizmetlerde görev almaktadır.
2024 yılında Hollanda’da yaşanan iş kazalarında, ilgili ve kazalarla bağlantılı toplam çalışan sayısı 3200 iken, yaşamını yitiren çalışanların sayısı 52 olarak kaydedilmiştir. 2023 yılında ölümle sonuçlanan iş kazalarının sayısı ise 72 idi.
Göçmenlerin, Batılı ve Batılı olmayan göçmenlerin ölümle sonuçlanan iş kazalarındaki oranı, Hollanda nüfusuna göre oldukça yüksektir. Yetersiz beslenme, uygunsuz ikamet, yetersiz dinlenme ve az izin verilmesi nedeniyle, daha fazla mesai yapan ve daha fazla kazaya maruz kalan göçmen işçiler söz konusudur.
Hollanda’ya 60 yıl önce başlayan göç döneminde de durum farklı değildi. Hollanda’ya çalışmak için gelen göçmen işçiler, kötü şartlarda çalıştırılıyordu; çalışma koşulları ağır, sağlıksız ve güvenlik önlemleri yetersizdi.
Önemli İyileştirme: Hollanda Vatandaşlığı
Her ne kadar iyileştirmeler yapılsa da, göçmen işçilerin sosyal güvence (Sociale zekerheid) ve ikamet izinleri güvence altına alındı. Özellikle 1992–1997 yılları arasında Hollanda’da yaşayanlara sunulan “Türklere altın tepside sunulan entegrasyon hediyesi” (Integratiecadeau op de gouden schaal voor de Turken), yaşam, konut, eğitim ve çalışma koşulları için temel taşları oluşturdu.
Hollanda’da Almelo Türk Kadınlarının İlk Grevi
Almelo ve çevresinde yaşayan Türk bayanları, aile bütçelerine katkı sağlamak, akraba, çocukların, anne ve babaların özlemlerine kavuşabilmek için zor şartlarda tavuk kesimhanesinde 60–80 saat çalışmaktaydılar. 1978 yılında kötü çalışma şartlarına karşı, hanımların grevi FNV sendikasının desteğiyle Hollanda gündemine oturdu. Grev sonucunda hanımların çalışma koşulları iyileştirilmiş olsa da, işveren Kippenslachterij Ten Dam 1979 yılında iflas başvurusunda bulundu; böylece hanımlar yine işsiz kalmışlardı.
Daha sonra, mevcut sosyal güvenlik hakkını kazanan hanımlar, işsizlik (WW) için azami 3 yıl ve 2,5 yıllık UVW ödeneğini alabilmişlerdir.
Her zaman sormuşumdur, var olan yolsuzluklar karşısında:
“Sizinki canda bizimki de patlıcan mı?” diye düşünürken büyük skandal Almanya’da yaşandı: 1960’da başlayan göç ile birlik, insan sömürüsü; 1980’lerde Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde sorumsuzca devam eden insan sömürüsü.
1985 yılında Alman yazar ve gazeteci Günter Wallraff’ın, Türk kaçak işçilerin sömürüsü olarak Almanya’nın ağır döküm fırınlarında çalıştırılmasını ve sömürü düzenini anlattığı “IK (Ali) Büyükyankı” adlı kitabı basıldı. Türkçe ve Hollanda çevirisiyle yayımlanan eser, Alman kapitalizminin ve emperyalizmin sömürü düzeninde insan sağlığı ile insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığını anlatıyordu.
Hollanda’da Maddi Tazminat (letselschade en letselschadevergoeding)
İş kazaları nedeniyle meydana gelen, vücut bütünlüğünü ya da ruhen ya da bedenen engelli hale getiren veya ölüme sebebiyet veren olaylarda, kazadan sonra uzun bir hak ve hukuk mücadelesi başlamaktadır. Bu konuda Hollanda’da uzmanlaşmış avukatlar ve tazminat büroları (letselschadebureau voor bedrijfsongevallen), maddi tazminatın (letselschadevergoeding) alınmasında rehberlik yapmaktadır. Ayrıca, izlenen yol ve hukuksal bilgi ile uygulamalarda uzman bir hukuk danışmanı da gereklidir.
Bireylerin Üzerine Düşen Görevler
Hollanda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’na bağlı İş Teftiş Müfettişliği (Arbeidsinspectie) ile www.nlarbeidsinspectie.nl, telefon: 0800-5151 üzerinden gerekli bilgilere ulaşılabilir.
Saygılarımla,