Hollanda'da Türklerin Fakirlik ile İmtihanı


  • Kayıt: 28.03.2025 11:04:17 Güncelleme: 28.03.2025 11:04:17

Hollanda'da Türklerin Fakirlik ile İmtihanı

Mustafa Nejat SUCU
Sosyal Hizmetler Danışmanı

Hak Edilen Sosyal Devlet Desteklerini (Toeslagen) Almaktan Korkan Türk Göçmenleri, Zengin Hollanda’da Fakirlik İçinde Yaşıyor

Önsöz (Voorwoord)

Yokluk ve Yoksulluk Makyajı, Var Olan Fakirlik Sorununu Çözmüyor

Hollanda gibi zengin ve refah seviyesi yüksek bir ülkede fakirlik ve fakirler üzerine konuşmak zor olabilir. Ancak mevcut sorunlarımızın tespiti ve çözüm yollarına ışık tutmak açısından bu konunun gündemde kalması büyük önem taşımaktadır.

Hollanda, Avrupa Birliği ülkeleri arasında milli gelir ve zenginlik açısından 4. sırada yer almaktadır. Kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla (GSMH) 59 bin euroya ulaşmış durumdadır.

Buna rağmen, Hollanda’da 1 milyon 700 bin kişi ay sonunu getirmekte güçlük çekmektedir1 milyon 200 bin kişi ise fakirlik sınırının hemen üzerinde yaşamını sürdürmektedir. Bunun yanında, her 3 kişiden biri uzun süreli fakirlik içindedir; toplamda 540 bin kişi (%3,1) fakirlik sınırının altında bulunmaktadır.

Bu gruptakilerden 115 bini çocuk yaşta (%3,6) olup, 730 bin Hollandalının borçları kronikleşmiştir. Ayrıca, her 7 kişiden 1’i yeterli bakım ve sağlık hizmeti alamamaktadır. Çalışan nüfus içinde 180 bin kişi (%1,8) fakirlik sınırının altında yaşamaktadır.

Her türlü yerel, bölgesel, ulusal ve Avrupa Birliği desteklerine ve alınan önlemlere rağmen, bu büyük toplumsal sorunun kökten çözülmesi şu an için mümkün görünmemektedir. Fakirlik ve yoksulluk sorununa çözüm bulmak için sadece bireysel girişimler yeterli olmayacaktır. Bu noktada, en etkili ve yetkili kurumların Hollanda’daki 342 belediye olduğu söylenebilir. Bu nedenle, sorunla karşı karşıya kalan bireylerin ikamet ettikleri belediyelere başvurmaları gerekmektedir.

Makyaj:

Synoniemen: opmaak (zn): versiering, vormgeving, garnering, lay-out, mise-en-page.

a) Ruhani ve Manevi Fakirlik (Geestelijke Armoede)

Hollanda’da yaşayan Türk toplumu, her geçen gün geçmişinden uzaklaşarak yalnızlaşmaktadır. Maddi olanaksızlıkların yanı sıra, çocukları ve torunlarıyla aralarındaki artan kültürel ve dil farklılığı, önümüzdeki yıllarda bu sorunun daha da büyüyeceğini göstermektedir. Bu konuda, sorunun varlığını kabul etmek ve çözüm yollarını görmek gereklidir.

b) Anadil Türkçe Fakirliği (Moedertaalarmoede)

Batı Avrupa, Almanya ve Hollanda'ya yapılan göçün üzerinden 60 yıl geçti. Bu süreçte, göç eden neslin sahip olduğu belirli ve sınırlı kültürel ve Türkçe dil birikimi, baskın (dominant) Hollanda kültürü içinde kendini geliştirme ve koruma olanağı bulamadı.

Son yıllarda dedelerini kaybeden ve Türkçe konuşma fırsatı azalan Hollanda doğumlu Türklerin oranı %60'a ulaştı. Bu durum, Hollanda Türk toplumunun her geçen gün Türkçe dil yetisini kaybetmesine yol açmaktadır.

Maddi kazanç, refah ve lüks bir yaşam mümkün olabilir; ancak anadilimiz olan Türkçeyi geri kazanmak pek de kolay olmayacaktır. Anadilini kaybeden ve büyük ölçüde Hollandaca konuşan Hollanda Türk toplumunun asimilasyonu, hızlanarak devam edecektir. Yalnızca kimlik ve etnik köken, dış görünüşümüz (schoonheid) olarak kalacak; ancak öz kimliğimiz ve anadilimiz fakirleşmeye devam edecektir.

Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun %55'inin iletişim dili (communicatietaal) artık Hollandaca olduğuna göre, dil birliğimizden söz etmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Ne diyelim? Hayırlı olsun...

1.1 Hak Edilen 1 Milyar Euro’luk Devlet Desteklerine (Toeslagen) Neden Başvuru Yapılmıyor?

Sosyal devletin sevecen, kucaklayıcı ve destekleyici yüzü, bireylerin ve ailelerin yıllık gelirine bağlı olarak sunduğu aylık ödemelerden oluşmaktadır. Bu destekler arasında Sağlık Yardımı (Zorgtoeslag)Kira Yardımı (Huurtoeslag) ve Çocuk Destek Yardımı (Kindgebonden Toeslag) bulunmaktadır. Ancak, birçok kişi bu haklardan yararlanmak için başvuru yapmamaktadır.

Hollanda sosyal devletinin, hak sahiplerine ödemediği ve kullanılmayan desteklerin toplamı 1 milyar euroyu aşmış durumdadır.

Hollanda’da toplam 7 milyon kişinin, yıllık gelirine bağlı olarak bu sosyal yardımlara başvurma hakkı bulunmaktadır. Ancak, geçmişte Hollanda Vergi Dairesi’nin (Belastingdienst) sert uygulamaları, insanların bürokratik bilgi eksikliği ve sosyal devletten çekinmeleri nedeniyle binlerce Türk göçmeninin başvuru yapmadığı bilinmektedir.

Önceki yıllarda ödenen Sağlık Destekleri (Zorgtoeslag) ve Kira Yardımı (Huurtoeslag) gibi ödenekler, ilerleyen süreçte yapılan incelemeler sonucunda hak edilmeyen ya da fazla alınan destekler olarak değerlendirilerek geri tahsil edilmiştir.

Hollanda basınında yer alan haberlere göre, son yıllarda kamuoyunu ve Lahey siyasetini meşgul eden Çocuk Bakım Yardımı Skandalı (De Toeslagenaffaire), insanların bu tür sosyal desteklere başvurmaktan çekinmesine neden olmuştur.

2. Haklarımızı Araştırmak Mümkün mü?

Günümüzde, tüm sosyal yardım başvurularını dijital ortamda, DigiD üzerinden yapmak gerekmektedir. Aynı zamanda, başvuru yapmadan önce hakkımızın olup olmadığını ve ne kadar destek alabileceğimizi öğrenmek de mümkündür.

Bu konuda bilgi almak için resmi web sitesi: www.toeslagen.nl

2.1 Hollanda Türk Dijital Toplumu ve Dijital Fakirlik

Hollanda toplumunda, bilgiye ve dijital gelişmelere ayak uyduramayan belirli bir kesim, devlet, kurumlar ve sosyal medyanın sunduğu imkânlardan ya hiç ya da çok az yararlanmaktadır.

2.3 Kaş Yaparken Göz mü Çıkardık?

Hollanda toplumu, dünyada hızla gelişen dijital teknolojinin gerisinde kalamazdı. Ancak belirli bir yaşın üzerindekiler için Hollandaca, İngilizce ve dijital bilgisayar teknolojisinin süper hızlı gelişimine ayak uydurmak pek mümkün değildi.

2.4 Hollanda’da Bilgi ve Dijital Bilgi Fakirleri (Digivaardig en Digibeten)

Birden fazla sebepten dolayı bilgisayar teknolojisini kullanamayan ve internet aboneliğini ödeyemeyen bir kesim bulunmaktadır. Hollanda’da 500 bin kişinin internet aboneliği yok ve 2 milyon kişi bilgi, dijital ve bilgisayar kullanımında engellerle karşılaşmaktadır. Ayrıca 4 milyon kişi, devlet işlerini dijital olarak takip etmekte zorlanmaktadır.

2.5 Bütün İşlemler E-Devlet Üzerinden Yapılmaktadır

E-Devlet (www.mijnoverheid.nl) ve Dijital Pasaport (www.digid.nl), vergilerden sağlık bilgilerine, araç muayenesinden belediye hizmetlerine kadar pek çok resmi işlemin yürütüldüğü platformlardır.

Eğer bir e-posta (e-mail) adresimiz yoksa, gelen resmi yazışmalardan da haberdar olamayız. Bu durum, dijital hizmetlerden yararlanamayanlar için büyük bir mağduriyet yaratmakta; fakirlik, borçlanma, yalnızlık ve refah içinde fakir bir hayat sürme gibi sonuçlara yol açmaktadır.

3.1 Mağduriyet

İkamet izni (verblijfsvergunning) süresi dolmadan önce, Hollanda Göç ve Vatandaşlık Dairesi (IND) tarafından (www.ind.nl) E-Devlet adresimize gönderilen yenileme bildirimini zamanında görmeyen ve ikamet iznini uzatmayan birçok kişi mağduriyet yaşamaktadır.

3.2 Enerji Giderleri İçin Belediyelere Başvuru Yapamayanlar!

Evet, Hollanda devletinin gelir durumu düşük bireyler için sağladığı çeşitli sosyal yardımlardan haberdar olmayan veya başvuru yapamayan birçok Türk bulunmaktadır.

"Evimizde internet yoktu, bilemedik ve yardım da alamadık..." diyen birçok kişinin mağdur olduğu bilinmektedir. Eğer internetleri olsaydı, sosyal medya üzerinden Türkçe ve Hollandaca yapılan onlarca duyuruya erişebilirlerdi.

Bunun yanında, vergi iadeleri, kira ve sağlık giderleri destekleri(www.toeslagen.nl), belediyeler ve UWV ödenek başvuruları (www.uwv.nl) gibi birçok işlem de dijital ortamda yürütülmektedir.

4.1 Göçmen Olmanın Fakirliği: Sebepler, Faktörler, Nedenler ve Sonuçlar

Hollanda’da yaşayan Türkler, emeklilik yaşına geldiklerinde 50 yıl boyunca Hollanda’da ikamet etmediklerinden tam emeklilik aylığı (AOW) alma hakkına sahip değildir. Hollandalı emsallerine kıyasla daha düşük emeklilik maaşı almaktadırlar.

4.2 Emeklilik Aylığına Ek Ödenek

Sociale Verzekeringsbank (SVB) tarafından verilen AIO ek ödeneği (Aanvullende Inkomensvoorziening Ouderen - AIO), Hollanda’da ikamet eden düşük gelirli emeklilerin başvurabileceği bir yardımdır. Ancak, denetim, tatil izni ve mal-mülk araştırması (Vermogen onderzoek) istemeyen bazı yaşlılarımız bu ödeneğe başvurmamaktadır.

Ayrıca, çalışma yılları az olduğu için birden fazla emekli sandığına bağlı birikimleri olan birçok kişi için bu ek gelirler yetersiz kalmaktadır.

5.1 Ataerkil Kültürden Gelen Bir Nesil

Hollanda’da fakirlik ve dar gelirli olmanın bir de Türkiye tarafı bulunmaktadır.

Bir dilim ekmeğini akrabası, dostu ve komşusuyla paylaşan, toplumsal sorumluluk duygusuna sahip bir nesil, kendi dar bütçesinden fakirlere, akrabalarına ve ihtiyaç sahiplerine destek olmaktan geri durmamaktadır.

6.1 Türkiye’de Gelir ve Aylıklar

Hollanda’da yaşayan birçok kişi, Türkiye’den aldığı maaşların son yıllardaki enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle alım gücünü kaybettiğini görmektedir.

Bunun yanında, Türkiye’deki ek giderler ve masraflar da giderek artmaktadır. Eskiden uygun fiyatlı tatil yapma imkânı sunan anavatan, artık gurbetçiler için de pahalı hale gelmiştir.

6.2 60 Yıllık Kazançlar Nereye Gitti?

Yıllar önce Hatice Hala ve Gazi Babası gibi büyüklerimiz, aldıkları maaşın tam olmadığını düşünürlerdi. Bir banka memurunun dediği gibi:

"Senin maaşın algıya, vergiye ve Bilge’ye gidiyor..."

Evet, 60 yıl boyunca Avrupa’da çalışan gurbetçilerin kazançları vergilere, hayali işçi şirketlerine ve güvensiz yatırım gruplarına aktı.

Gurbetçiler, yemeye kıyamadıkları kazançlarını başkalarının lüks içinde yaşaması için harcadılar. Ancak hayatlarının sonuna geldiklerinde ellerinde kayda değer bir birikim kalmadı.

6.3 Temiz İnançları Kötüye Kullanan Holdingler

Güven veren sözde "İslami kazanç" vaatleriyle %80'lere varan yüksek getirisözü veren bazı holdingler, fakir ve fukaranın birikimlerini iç ettiler.

Milyarlarca Euro, Dolar, Gulden, Frank ve Mark bu düzenbazlar tarafından harcandı. Ancak bu büyük toplumsal travmaya sebep olan dolandırıcılardan ne hesap soruldu ne de hesap verildi.

7.1 Hollanda’da Var Olan İnanç Grupları

Hollanda’daki inanç gruplarının ve sivil toplum örgütlerinin hiç sevmediği kelime “fakirlik.” Bunun nedeni, politikalarının genellikle “hep bana, hep bana” anlayışına dayanmasıdır. Fakir insanların bağış yapması, zekât, fitre, fidye, kefaret, adak ve kurban gibi dini vecibeleri yerine getirmesi beklenirken, halkın, mahallenin ve şehrin fakirleştiği durumda, inanç gruplarının kendi bütçelerinden fakirlere yardım etmeyi faaliyetlerine dahil etmedikleri ya da bunu çok az yaptıkları görülmektedir.

Hristiyanlıkta bulunan Caritas (Aalmoes) uygulaması kapsamında, halk tarafından ihtiyacı olan fakirlere, emeklilere, öğrencilere, yolculara ve düşük gelirli muhtaçlara bağış yapılmaktadır.

8.1 Biraz da Geleneksel

1950’li yıllara kadar camilerde görev yapan imam ve din görevlilerinin maaşları, köy, kasaba veya mahallenin cemaati tarafından karşılanıyordu. 1950’den sonra muhafazakâr Demokrat Parti (DP) iktidara geldiğinde, cami giderleri ve din görevlilerinin maaşları Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ödenmeye başlandı. Bugün camilerin ve imamların giderleri, bütçeden büyük bir pay almaktadır.

Bir gün bir komşu, diğer komşusunu düşünceli ve üzgün görür. Ona sorar:
— Ne düşünüyorsun, derdin ne Ali?

Ali’nin cevabı hazırdır:
— Ulan Kel Yezit, deden yok, derdin yok, dua et ki Kel Yezit olduğuna!

O yılın Bektaşi dedesine ödenmesi gereken bağış, hak, öşür ve “Dede hakkı” vardı, ancak fakir Anadolu Bektaşisi’nin ne elde ne avuçta bir şey vardı. Ödese bir türlü, ödemese bir türlü. Bektaşi komşu, Sünni komşusuna imrenmekteydi.

Bu hikâyeyi bir Bektaşi arkadaşıma anlattığımda, bana dönüp şöyle dedi:
— Sizin de hocalarınız var ya!

8.2 Hollanda’da Bir Nesilden Diğerine Aktarılan Fakirlik

Her zaman olmasa da çoğu zaman, fakirlik bir nesilden diğerine geçen sosyal, kültürel ve ekonomik bir yaşam biçimi olarak devam etmektedir. Bu konuda Türk toplumu içerisinde fakir ve dar gelirli ailelerin çocuklarının, avukatlık ve doktorluk gibi yüksek kazançlı meslekleri seçerek başarılı olduklarını görmekteyiz. Ancak, elbette gençlerin yaşam biçimleri ve aldıkları kararlar nedeniyle, anne-babalarına benzer şekilde fakirlik, yokluk ve yoksulluk içinde yaşamaya devam edenler de bulunmaktadır.

Öte yandan, ikinci nesilde fakir aile kültürüne rağmen büyük bir eğitim seferberliği (Opleidingsmobilisatie) başlatılmış olup, bu durum belirli bir toplumsal fakirlikten kurtuluş mücadelesi veren bir Türk toplumu ortaya çıkarmaktadır.

8.3 Ekstra Teşvik ve Olağanüstü Motivasyon

Fakirlik içinde büyüyen çocuklar, çoğu zaman ekstra eğitim ve meslek teşviki ile hayata başlamaktadır. Türkiye’den gelen akrabalar, Hollandalı öğretmenler ve komşular bu çocukların gelişimine önemli katkı sağlamaktadır. Fakir, eğitimsiz ve sorunlarla boğuşan bir ailenin üç çocuğunun da üniversite mezunu olup kariyer sahibi olduğu örnekler çevremizde oldukça fazladır.

8.4 Madde ve Alkol Tüketimi

Hollanda, özel yaşamda madde kullanımına belirli yasal çerçevede liberal bir politik yaklaşım sergileyen bir ülkedir. Madde bağımlılığı, hayatın bir parçası gibi görülmekte ve bağımlı bireyler kriminalize edilmemektedir. Ancak her kullanılan madde ve alkol, belirli bir maddi yük getirmekte, gelirleri azalan aileler zamanla fakirleşmektedir. Hollanda’da madde kullanımı toplumun %10’una yaklaşmış durumdadır. Bunun yanı sıra, bağımlılık; sosyal, ailevi, eğitimsel ve toplumsal sorunları da beraberinde getirmektedir.

8.4.1 Utanç Kültürü ve Sorunların Çözümsüz Hale Gelmesi

Madde ve şans oyunları (kumar) bağımlısı olan bireyler, bağımlı olduklarını bilmelerine rağmen son noktaya gelene kadar kullanmaya ve oynamaya devam etmektedir. Utanç kültürü (Schaamtecultuur) ve prestij kaybı (Gezichtverlies), sorunun çözümsüz hale gelmesine neden olmaktadır. Erken alınacak tedbirler ve destekler, mevcut sorunun çözümünü kolaylaştıracaktır.

8.4.2 Hollanda Türk Toplumunda Genç Ölümlerinde Artış Gözleniyor

Her yıl Hollanda’da yaşayan ve Hollanda vatandaşlığına sahip olan Türklerin, Türkiye’de ve Hollanda’da gerçekleşen ölümleri 1.400 ile 1.600 arasında değişmektedir (CBS verileri).

Son yıllarda, Hollanda’daki Türk toplumu içerisindeki ölüm oranlarında, özellikle genç nesilde artış gözlemlenmektedir. Bana göre bu durum, fizyolojik ve ruhsal sorunların yanı sıra madde ve alkol kullanımının yan etkilerinden kaynaklanmaktadır. Bu konuda bilimsel araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

8.5 Şans Oyunları ve Bağımlılık (Wet Kansspelen op Afstand)

Hollanda’da yasal şans oyunları ve dijital kumar oyunları belirli kurallar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde serbesttir. Evlerde ve oyun salonlarında şans oyunları oynama imkânı sunulmaktadır. Ancak, şans oyunlarına bağımlılık, yalnızca ailenin fakirleşmesine değil, aynı zamanda sosyal ve ruhsal sorunlara da yol açmaktadır.

8.6 İş Pazarında Eşit Şansa Sahip Olamamak

Var olan ayrımcılık ve iş pazarında yeterince kazanç sağlayamamak, göçmenler arasında işsizlik sorununu artırmaktadır. Uzun yıllar işsizlik, malullük ve sosyal geçim yardımı (Bijstand) alan bireyler, fakirlik içinde yaşamaya devam etmektedir.

Hollanda’da kalıcı olarak yaşayan ve uzun yıllardır bu ülkeye yerleşmiş göçmenler arasında farklar bulunmaktadır. Genel olarak, Hollandalı emsallerine kıyasla sahip oldukları sosyal çevre (netwerk), olanaklar, eğitim seviyesi ve ayrımcılık nedeniyle göçmenler milli gelirden daha az pay almaktadır.

8.6.1 Hollanda İlkokullarında Para Harcama ve Yönetimi Dersleri Başlıyor

Hollanda’da her 6 kişiden biri, para harcama ve yönetimi konusunda sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle, yeni bir uygulama kapsamında ilkokullarda para yönetimi dersleri verilmeye başlanacaktır.

Para kazanmaktan çok, parayı yerli yerine, zamanında ve bütçemize göre harcamak mutlaka önemlidir. Para harcamasını bilmeyen insanların birden çok sosyal, kültürel, aile, toplum ve çevre sorunlarıyla karşı karşıya kaldıkları bilinmektedir. Bir ömür boyu borçlarla boğuşan bir insanın, tabii ki sağlıklı bir yaşamı da düşünmesi zordur.

Hollanda hükümeti, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, Hollanda ilkokullarında para yönetimi ve para harcama konusunda ekstra dersler düzenlenmesi ve uzman görevlilerin görevlendirilmesi için okulların ekstra bütçe başvurusu yapabilmesi amacıyla €11,2 milyon ayırmıştır. Hollanda ilkokulları, ekstra ders ve rehberlik hizmetleri için finansal destek başvurusu yapabileceklerdir.

8.6.2 Beklenmeyen Borçlar ve Uzun Yıllar Fakirlik İçinde Yaşayan Aileler

Beklenmeyen sosyal, kültürel, fiziksel, ruhsal ve finansal değişimler, bireyin ve ailenin fakirleşmesine yol açmakta olup, mevcut tedbirler (WNSP/Schuldsanering) ailenin ve çocuklarının uzun yıllar fakirlik içinde yaşamasına sebep olmaktadır. Ülkesel, bölgesel ve yerel yönetimlerin aldıkları tedbirlerden her zaman yeterli ve verimli sonuçlar alınmamaktadır.

8.6.3 Hollanda’da Yaşayan İlk Nesil Türk Göçmenlerinde 4 Kat Daha Fazla Demans Rahatsızlığına Rastlanıyor

Fakirlik, gurbet, diaspora ve memlekete geri dönüş umutları, doğdukları topraklardan uzak, gurbet ellerinde sayıları her geçen gün artan Hollanda Türk demans hastaları. Sayıları artan ve Hollandalı emsallerine göre 4 kat daha fazla demans hastalığına yakalanma oranına sahip Türk göçmenleri.

Fakirlik sadece yemek ve içmekle ilgili olmayıp, ruh ve fiziksel sağlıkla, bunun yanında getirdiği sağlık sorunlarıyla da ilgilidir. Geliri daha az olan, uzun yıllar fakirlik içinde yaşayan ve yalnız yaşayan Hollandalı ve Türk göçmenlerinin gelir seviyesi yüksek olanlara göre ortalama 8 yıl daha az yaşama olanağına sahiptirler.

8.7 Çalışma Etosu ve Çalışma Kültürü

Aileden aileye, bölgeden bölgeye farklılıklar göstermekte olup, bir nesilden diğerine devam eden çalışma kültürünü yük ve gereksiz gören bir aile kültürü de Hollanda toplumunda bulunmaktadır. Çalışmayı bir kültür, gelenek ve inanç olarak kabul eden, kazanarak kazancın daha helâl olduğuna inanan ve ömür boyu çalışarak belirli bir birikim yapan aile kültürü de vardır.

8.8 Hollanda’da 40 Yıllık Türk Eğitim Seferberliği

Hollanda’ya gelen ve burada kalma kararı veren misafir Türk işçileri (Gastarbeiders), Hollandalı emsallerine göre kapanması mümkün olmayan uçurumlarla karşı karşıya kalmışlardı. 1980'lerde Hollanda eğitimine ve Hollandalı kurumlara şüpheyle bakan bir Anadolu muhafazakar Türk toplumu vardı. Din ve inancın etkisi devreye girdiğinde, kendi aile ve Türk toplumu, daha güvenilir kurumları ve yuvaları Türk toplumunda, vakıflarda, derneklerde ve mescitlerde buluyorlardı (veilige nest).

Hollanda toplumu cinsel devrimini gerçekleştirmişti; 1984’te Sosyal Akademi (HBO Socio Work) eğitiminde tuvaletler umumi idi. Öğretmenleri, kapıcıları, bay ve bayan öğrencilerin ortak kullandıkları WC'leri garip bulmuştum. Muhafazakar aileler, Hollanda eğitiminden korkuyor ve çocuklarını kaybedeceklerinden endişeleniyorlardı. Aslında haksız da değildiler. Nerede Anadolu’da cinsiyetin sıkı sıkıya ayrıldığı bir yaşam alanı varken, Hollanda’da tüm mahrem ve nemahrem alanlarının birbirine karıştığı bireysel özgür yaşam vardı.

40 yıllık eğitim seferberliği sayesinde, o muhafazakar ailelerin çocukları Hollanda eğitimini alarak Hollanda’nın uyumlu ve katılımcı toplumunun bir parçası oldular. Göstermelik mi diyelim, yoksa sembolik mi? Müslüman Türk kimliğini bırakmadığını düşünen, Hollandalı damadını sünnet ettiren, hızlı adımlarla Hollandalı ve asimile olan üçüncü ve dördüncü nesil.

Çocukların Türkiye’de Bırakılması En Büyük Yanlıştı

Çalışan anne ve babalar, çocuklarının bakımında büyük zorluklar içindeydiler. En kolay çözümlerden biri çocukları dede, ebe, baldız veya diğer akrabaların yanında bırakıp eğitimlerini Türkiye’de aldırmaktı. Az da olsa çocuklarını yatılı okula ve Kuran kurslarına gönderen aileler vardı.

Biz nasıl olsa 5 yıl içinde Türkiye’ye geri döneceğiz, en azından çocukların eğitimleri yarım kalmasın diye düşünülüyordu. Ancak hiç de beklenen gerçekleşmedi. Çocuklar, anne ve babalarının beklediği kaliteyi veremediler. Ailesiz bir eğitim, zorunlu olmadıkça eksik ve boynu düşük olur. Tabii ki, iki ülkede tamamlanmayan eğitimler, yarım kalan sevgiler ve Hollanda’da başarısızlık yılları da yaşandı. Ayrıca fakir ve fukara ailelerin, buradan giden çocuk paralarıyla geçim sağladıkları biliniyordu. Bir Şark toplumunun hep başkaları için yaşamaya devam etmesi, sonunda kendimizi bulmamıza sebep oluyordu.

Bireysel özgürlük ve yaşam tercihleri her zaman sınırlıdır. Kısmen bireysel egolar gelişmiş olsa da, toplumsal sistemin izin verdiği sürece kendimizi yaşarız.

8.9 Kadın ve Erkek Eşitliği ve Cinsiyet Eşitliği (Gendergelijkheid)

Hollanda’da kadına öncelik veren ve kadını önce koruyan bir kurumsal devlet yapısını görmekteyiz. 30 yıl önce “orada erkekler vardır” diyen kadınların çocukları polis, avukat ve doktor oldular.

Hollanda kültürüne gönülsüz uyum, uzun mesafe, Hollandalıları sevme ve onlara benzemek korkusu, onların çocuklarının Hollanda’ya yakın olmasını sağladı. Mıknatıs gibi, yasaklanana ilgi fazladır. O ailenin çocuklarının Hollandalı meslektaşlarıyla akraba olmalarını sağladı (wat verboden is, heeft meer aantrekkingskracht). Artık Hollanda kültüründen gelin kızlarımız ve damatlarımız var.

8.10 Eğitim ve Çalışarak Çok Kazanç, En Büyük İlaç

Hollanda’da son yıllarda eğitim oranlarını yükselten geleneksel Türk ve Faslı toplumlarda, en büyük olumlu gösterge nedir? Evet, son 10 yılda Faslı ve Türk göçmenlerinin kriminal olaylarda paylarında %50-%100 arasında bir düşüş ve azalma görüldüğü verilerden anlaşılmaktadır. Evet, eğitim, iş, istihdam ve bol kazanç, milli gelirden adaletli pay almak, kriminalitenin en büyük ilacıdır.

Evet, hasta olmamak, tedavi olmaktan daha iyidir. Gezegende: “Voorkomen is beter dan genezen.”

9.1 Gelecekte Ne Yapmak Gerek?

Bilgisayar ve bilgi teknolojisini iyi kullanamayan ve engelli 4 milyon potansiyele sahip bir Hollanda toplumu vardır. Bunlardan sayıca oldukça yüksek Bilgisayar engelli (Digibeten) Türk göçmenlerinin olduğu kesindir. Belediyelerin fonları ve kurumların bu konuda geniş desteği olacağı kesindir. Yeterli bir girişim, sosyal girişimcilikle sosyalleşme ve dijital hayatları renklendirmek ve kolaylaştırmak gerekmektedir.

Var olan yaşamı olduğundan daha zor kılmamak gerekir: "Zorgen ervoor dat het leven niet moeilijk maakt dan het al moeilijk is."

İyi bir başlangıç yapmıştık Almelo'da ama?

Hollanda’nın ilk yapısal camisi ve müze olan HDV Almelo Yunus Emre Camisi’nde 15 yıl önce Almelo’daki Türk vatandaşları için bilgisayar kullanımı kursu başlatmıştık: "Computerlessen voor Digibeten." Birlikte çalıştığımız Twente Orta Dereceli Meslek Eğitimleri Birliği olan ROC van Twente, bize bilgisayar temin etmişti. Ancak, yıllar içinde devam ettiremedik. Hasetlik, "ben önde olmayayım" düşüncesi, fiziksel ve ruhsal gelecek misyonu ve vizyonu eksikliği olunca, tabii ki enerjimizi başka çalışmalara yönlendirdik.

10.1 Dijital Platformu Oluşturmak

Var olan bir platforma erişmek, bilgi ve bilgiye dayalı sosyal hizmetleri DigiD ile ve E-Devlet ile, E-Devlet ve E-posta ile birleştirecek bir buluşma ve hizmet merkezi oluşturulması gerekmektedir.

10.1.1 Hollanda-Türk Danışma ve Araştırma Vakfı

Bilimsel ve akademik araştırmalar yapacak, özel ve tüzel kurumlara hizmet verecek, sosyal danışma ve araştırma hizmeti sunacak seküler bir vakfın bir an önce hayata geçirilmesi lüks değil, zorunluluktur. İşimizi iyi ve tam yaptıktan sonra iş kaynakları yaratmak zor olmasa gerek. Hollanda’da 342 belediye, 12 eyalet ve merkezi koalisyon hükümeti bulunmaktadır.

10.1.2 Hollanda Devleti, Belediye ve Özel Tüzel Kurumların Destekleri

Hollanda devletinin genel fakirlik politikaları uzun bir süredir gündemde. Fakirlik kabul edilerek çözüm yolları arayan ve gerekli olan bütçeleri arayan ülkesel, bölgesel ve 342 şehir yönetimlerini görmekteyiz. Bunun yanında her şehirde gıda bankaları, voedselbanken fonlarının yanında özel destek fonları da bulunmaktadır. Önemli ve faydalı çalışmalar yapılmaktadır.

2 yıl önce başlayan Ücretsiz okul yemekleri projesine 700'e yakın Hollanda ilkokulu katılmaktadır. Gerekirse alışveriş bonu verilerek, ailenin çocukları için sağlıklı gıdaya ulaşılması amaçlanmaktadır.

10.1.3 Hollanda Müslüman Toplumu ve Temsili Vakıfları
Ramazandan Ramazana ve diğer yurt dışı ihtiyacı olanlara, güçlerinin yettiği oranda ve miktarda bağış, fitre ve zekât yardımında bulunan, 1 milyonu geçen nüfusuyla Hollanda Müslüman topluluğu, şeffaf, açık ve denetlenebilir kendi Fakir ve Fukaraya Yardım fonunu kurmak ve yürütmek zorundadır. En büyük engel ise, kendi aralarında var olan bölünmüşlük; "Ben ve ben, ik ve ik" olayını aşabildiğimiz takdirde amatör kulüpten profesyonel kulüplere ve toplumlar birliğine katılmış oluruz.
Hollandalıların bir Hollanda-Türk tavsiye kurumunun arkasında koşma zamanı geldi de geçiyor.
Bu konuda görüş ve desteklerinizi bekler, saygılarımı sunarım.