Hollanda’da nitelikli ve nicelikli insan kaynağı ihtiyacı giderek artmakta ve bu açığın önümüzdeki 10 yıl boyunca büyüyerek kalıcı hale gelmesi beklenmektedir. Günümüzde, her 100 iş arayana karşılık 108 açık iş ilanı bulunmaktadır (100 atıl işgücü (werklozen) / 108 açık pozisyon (open vacature)).
Son yıllarda Hollanda ekonomisi büyümesine rağmen üretim faaliyetlerinde aynı oranda bir artış gözlemlenmemektedir (Arbeidsproductiviteit stagneert). Çalışma hayatında iş gücünün, emeğin ve üretimin önemini bilmeyen yoktur.
Hollanda’nın yeni kabinesi, Mart ayında birden fazla bakanın katıldığı önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda geleceğe yönelik hangi tedbirlerin alınacağı ve bu tedbirlerin çözüm getirip getirmeyeceği önümüzdeki yıllarda netleşecek.
İşgücü Açığının Nedenleri
İstihdamın ve ekonomik büyümenin sağlanabilmesi için sermaye gereklidir. Ancak sadece sermaye yeterli değildir. Bölgesel stratejik konum, lojistik altyapı, merkezi ikamet alanları, teknolojik gelişim ve bilgiye dayalı üretim üstünlüğü de büyük önem taşımaktadır.
Peki, iş, çalışma ve istihdam olanakları varken insan kaynağı neden yetersiz?
• Teknolojik gelişmelerin gerisinde kalan iş gücü: Yeniliklere ve inovasyona ayak uyduramayan çalışanlar iş piyasasında geri planda kalmaktadır.
• Eğitim ve mesleki yeterliliklerin iş gücü piyasasıyla uyumsuzluğu (Vraag en aanbod op de arbeidsmarkt): Eğitim sistemi, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu mesleklerle yeterince örtüşmemektedir.
• Çalışma ücretleri ve geçim maliyetleri: Maaşların yaşam giderlerini karşılayamaması, ek gelir ve birikim sağlamayan işlerin cazip olmaması.
• Kadınların iş gücüne katılımındaki engeller: Belirli cinsiyet gruplarının, özellikle kadınların iş hayatına aktif katılımının önünde çeşitli engeller bulunmaktadır.
• Göçmenlerin iş gücü piyasasına yeterince entegre olamaması: Yeni gelen göçmenler ve mülteciler için istihdam fırsatlarının sınırlı olması. Örneğin, 50 bin Suriyeli sosyal yardım almaktadır. Göçmen gruplar arasındaki işsizlik oranları şu şekildedir:
• Türkler: 500 bin kişilik nüfusta 20 bin işsiz (%4)
• Faslılar: 450 bin kişilik nüfusta 28 bin işsiz (%6)
• Sosyal yardım sisteminin etkisi: Devletten alınan sosyal yardımlar ve sübvansiyonlar nedeniyle bazı gruplar için çalışmak zorunluluk olmaktan çıkmaktadır (Niet willers en niet kunners).
• Genç nüfusun iş ahlakı ve sorumluluk anlayışı: Keyif odaklı bir yaşam tarzını benimseyen bazı gençlerin, çalışma disiplininden uzaklaşması.
• İş ve çalışma etiği (Arbeidsethos): Aileden nesillere aktarılan iş kültürü ve çalışma disiplini zayıflamakta.
• Bağımlılıklar: Alkol, madde bağımlılığı ve dijital kumar gibi etkenler iş gücü piyasasına katılımı olumsuz etkilemektedir.
• Fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar: Sağlık ve psikolojik sorunlar işgücüne katılımda engel teşkil edebilir.
• Eğitim kurumlarının yetersizliği: Kalifiye iş gücü yetiştirme konusunda eğitim kurumlarının teknolojik gelişmelere ayak uyduramaması.
• Toplumsal önyargılar ve ayrımcılık: İşverenlerin bazı gruplara karşı önyargılı yaklaşımı istihdam fırsatlarını sınırlayabilir.
• Sosyal bağlantı eksikliği: İş bulma sürecinde etkili olan sosyal ağlara (network / kruiwagens) sahip olmayan bireyler için iş bulma şansı düşmektedir.
• Gelecek kaygısı: Kaliteli bir yaşam umudunu kaybeden bireylerin Hollanda yerine AB ülkeleri, Kanada, ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde iş fırsatları araması.
Çözüm İçin Ortak Çalışma Şart
İşverenler, işçi temsilcileri ve devlet kurumları iş gücü piyasasındaki bu açıkları kapatmak için birlikte hareket etmelidir (topoverleg). **Hükümet ve sosyal ortakların bir araya gelerek çözüm üretmesi gerekmektedir (Overleg door kabinet met de sociale partners).
Olumlu Gelişmeler Neler?
Son yıllarda ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalan Türk ve Faslı göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının iş bulma şansının artması, iş gücü piyasasında olumlu bir gelişme olarak öne çıkmaktadır. İşverenler, iş gücü açığı nedeniyle etnik köken gözetmeden nitelikli ve nicelikli çalışanları işe almaya yönelmektedir.
Göçmenlerin ekonomik kazançlarının artması, yaşadıkları mahallelerde daha iyi hizmetlere erişimlerini sağlamaktadır. Spor, eğitim ve toplumsal temsilde daha aktif rol almaları entegrasyonu hızlandırarak ortak bir yaşam kültürünü güçlendirmektedir.
Göçmenlerin Daha Fazla Sektörde Temsil Edilmesi Gerekli
Avrupa Birliği’nde çalışma olanakları genişlemeye devam etmektedir. Geçmişte Belçika’dan Hollanda’ya, Hollanda’dan Almanya’ya iş gücü göçü yaşanmıştı. Günümüzde ise Hollanda, Belçika’dan daha yüksek kazanç sunarken, Almanya hâlâ en iyi maaşları veren ülke konumunda.
Saygılarımla,