DENK Partisi Lideri Stephan Van Baarle'dan: Filistin'in Acı Çığlığı ve Adalet Mücadelesi

Filistin'de çatışmalar devam ediyor. İsrail'in saldırıları, on binlerce Filistinlinin ölümüne neden oldu. Bu çatışmalar, Filistin halkının haklarının ve İsrail'in politikalarının tartışılmasına neden oldu. Denk Partisi Lideri Stephan Van Baarle dergimize İsrail ve Filistin politikalarını açıkladı...


  • Kayıt: 15.11.2023 15:51:17 Güncelleme: 15.11.2023 19:33:00

DENK Partisi Lideri Stephan Van Baarle'dan: Filistin'in Acı Çığlığı ve Adalet Mücadelesi

Röportaj: Ebubekir TURGUT

Dünya, Filistin'deki korkunç olaylar karşısında sessiz kalmaktadır. Gazze'de yaşayan bir milyon insan, İsrail'in hava saldırılarından kaçmak zorunda kaldı. Bu saldırılar sonucunda tüm mahalleler yerle bir edildi ve en acı veren kısmı, bunlar arasında 2.000'den fazla çocuğun da bulunduğu, 5.000'den fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesi oldu. Bu acıyı ifade etmek zordur. Ancak daha da üzücü olan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin, İsrail'in bu kitlesel katliamına "koşulsuz destek" verme konusundaki ısrarlı açıklamalarıdır.

Sol partilerin, Filistin halkının adalet taleplerine destek vermemesi hayal kırıklığı yaratmaktadır. Hollanda, İsrailli sivil ölümleri anısına İsrail bayrağını dalgalandırırken, aynı hakkı Filistin bayrağına tanımaması insanlık adına utanç verici bir gerçektir.

Ancak bu sessizliği bozan bir parti vardır: DENK. Belki Hollanda'nın en büyük partisi değiliz, ancak adalet ve eşitlik mücadelesinden taviz vermeden, Filistin halkının haklarını savunan ve yıllardır bu yolda kararlı bir şekilde ilerleyen bir partiyiz.

DENK'in seçim programında Filistin meselesi için özel bir eylem planı bulunmaktadır. 

İki devletli çözüm tehlikede, İsrail tarafından atılan adımlar bu fikri imkansız hale getirmiştir. İşgal altındaki Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim birimlerinin genişlemesi ve Filistin topraklarına duvarların inşası barışı engelleyen engellere dönüşmüştür. Hollanda ve AB, alternatif bir çözüm sunma sorumluluğunu taşımaktadır. Bizim vizyonumuz ise, herkes için, köken, din veya inanç ayrımı yapmaksızın eşit haklara sahip tek bir devlette yatmaktadır.

Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınması bu sürecin kritik bir ilk adımıdır. 

DENK olarak, Filistin halkının haklarını savunmak ve onlara hak ettikleri saygı ve tanımanın sunulması için çaba sarf ediyoruz. Bu sadece sözle değil, aynı zamanda eylemle bir halkın varoluş hakkını ve barış içinde yaşama hakkını savunmayı içerir.

Kudüs, tüm dinlere ve halklara açık bir şehir olarak kalmalıdır. Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak kabul edilmesi, bu tarihsel ve dini öneme sahip şehre hak ettiği saygıyı göstermek anlamına gelir. Hollanda'nın İsrail'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına karşıyız, bu kutsal şehrin özel statüsünü korumalıyız.

Hollanda ve İsrail arasındaki askeri işbirliği, Filistinlilere uygulanan baskının şiddetle artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle DENK, bu işbirliğinin sona erdirilmesini ve Filistinlilerin haklarını savunan girişimlerin AB nezdinde gerçekleşmesini istemektedir. Ayrıca, işgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'de ayrımcılık politikalarının (apartheid) uygulandığı gerçeği kabul edilmelidir, bu gerçeği Filistin, uluslararası toplum ve İsrailli insan hakları örgütleri de doğrulamaktadır. İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçlar karşısında acilen harekete geçilmelidir. Gazze ve Batı Şeria'da hala devam eden kitlesel öldürmeler cezasız kalmamalı. DENK, Hollanda hükümetinden İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması talebini yapmasını istiyor. İsrail savaş suçu işlemekte ve suçlular adalet karşısında hesap vermelidir.

Ekonomik yaptırımlar ve İsrail ürünlerine yönelik boykot gibi etkili araçlar değişimi zorlayabilir.

Yasadışı Yahudi yerleşim birimlerinden gelen ürünlerin Hollanda pazarında yeri yoktur. Bu duruş sergilenmelidir ve bu yönde girişimlere destek vermek elzemdir. Ayrıca Hollanda hükümetinin İsrail'e verdiği koşulsuz siyasi destek konusunda bağımsız bir inceleme talep etmekteyiz. Hollanda kamuoyu, Hollanda'nın İsrail'e verdiği desteğin gerçek boyutunu bilmeye hakkı vardır.

Son olarak, tarihi acılarla yüzleşmeli ve oluşan yaraları sarmalıyız. 

DENK, 15 Mayıs 1948'deki Nakba (Büyük Felaket) olayını anma taraftarıdır. Nakba günü, 1948'den itibaren ölen veya öldürülen Filistinlileri anma günüdür. Bu olayda 700.000 Filistinli sürgün edildi. Filistin topluluğunun yaşadığı acılara saygı göstermeli ve sürüldükleri topraklara geri dönme haklarını güvenceye almalıyız.

DENK, Filistinlilerin sesinin genellikle göz ardı edildiği bir dünyada, adalet ve eşitlik için dik durmaktadır. Biz, Filistin için sert bir şekilde mücadele eden ve bu mücadeleyi sürdüren bir parti olarak önemli bir role sahibiz. DENK olmadan, Filistinliler için tutarlı ve kararlı bir siyaset yürütmek daha zor hale gelir.

Artık değişim zamanı gelmiştir ve bu değişim bizden başlamalıdır.

22 Kasım'daki Hollanda Parlamento Seçimleri'nde, dünya mazlumlarının hakları ve adaleti için mücadele eden bir sesi yükseltmek adına DENK'e oy verme zamanı gelmiştir. Filistin halkının acı çığlığını duymak ve adaleti savunmak hepimizin görevidir. Şimdi tam zamanı!