Senaryomuza dördüncü bölümle devam edelim.
Büyük Abi’nın 850.000 Avroluk peşin ödeme teklifi karşısında ne yapacağını şaşıran satış müdürü konuyu genel müdürle konuşacağını beyan ederek izin ister. Büyük Abi bu boşluğu fırsat bilerek tercümanla taktik üzerinde konuşmaya başlar:
- Şimdi sen ben ne diyorsam hiç eymeden, bükmeden aynen karşı tarafa tercüme et. Gerisine karışma.
-Abi sen bu şekilde zorluyorsun ama ben Hollandalıları bilirim, onlar fiyat konusunda ne diyorlarsa onun altına inmezler. Bence boşuna uğraşıyorsun. Ama ben tabi ki her halukarda sizin dediğinizin aynısını karşı tarafa dilim döndüğünce aktaracağım.
- Sevgili ......cığım, ticaret her yerde aynıdır. Ticaret insan ayırmaz. Ben bu işin kitabını yazanların mekanından geliyorum. Merak etme iş biraz uzayacak ama üç aşağı beş yukarı benin dediğim fiyata evet diyecekler. Para sıcaktır, satıcının eline para değmeyegörsün anında helva olur.
- Abi bilemem, bu konuda uzman sizsiniz,
- Bu arada midem de kazınıyor, yok mu bunların ikramı mikramı! Sabahtan beridir çayla, kahveyle midemi balon ettiler.
- Abi müdür geldiğinde sorayım, fakat bu saate kadar bir ikram olmadıysa bundan sonra da olmaz. Çünkü saat dörde geldi. Bundan sonrası akşam yemeği olur, o da daha önce planlanmamışsa kendi başının çaresine bak demektir.
-Desene aç kaldık. Bu ne pintiliktir yav! Adamlardan bir milyonluk makina alacağız bizden bir öğlen yemeğini esirgiyorlar. Elbet makinayı kurmaya Türkiye’ye gelecekler, ozamaninsanlık nedir öğretiriz bunlara.
- Makinayı alacağınızdan eminmişsiniz gibi konuştunuz. Makinayı sizin fiyata satmayı kabul etmezlerse ne olacak.
-Hehehehee! Başka şansları yok...
Konuşmalar böyle sürerken satış müdürü içeri girer. Genel müdürle konuştuklarını ve teklif edilen fiyatın gerçekten kabul edilemez olduğunu fakat paranın peşin ödemesi halinde ayrıca bir indirim yapabileceklerini söyler. Bu durumda son fiyatlarının 950.000 Avro olduğunu söyler.
Tercüman bu durmu tercüme eder etmez Büyük Abi ani bir hareketle koltuğundan doğrularak ayağı kalkar ve çok kararlı bir ifadeyle:
-Bu durumda konuşacak bir şey kalmamıştır. Sizin son fiyatınız buysa eğer hiç görüşmeyelim daha iyi, der.
Tercüman tercümeyi yapar yapmaz satış müdürünün şaşkınlığı görülmeye değerdir. Bir zaman sesi çıkmaz, zaman sonra ancak tercümana dönerek:
-Gerçekten böyle mi düşünüyor, bir sorar mısın? der.
Tercüman, bu tepkinin gayet ciddi olduğunu söyler.
Senaryomun beşinci bölümünde pazarlığa devam edeceğiz. Siz de kendi senaryonuzun dördüncü bölümünde Holanda’dan Türkiye’ye giden Hollandalı işadamının Türkiye’deki pazarlık hikayesini yazacaksınız.
Beşinci bölümde buluşmak dileği ile Amsterdam’dan sevgiyle ve dostlukla,
