Hollanda'daki Müslüman Gençler ve Aidiyet Krizi: Göç Etmek Çözüm mü?

Hollanda'da yapılan bir araştırma, ülkedeki Müslüman gençlerin üçte ikisinin göç etmeyi düşündüğünü ortaya koydu...


  • Kayıt: 11.03.2025 13:04:05 Güncelleme: 11.03.2025 13:04:05

Hollanda'daki Müslüman Gençler ve Aidiyet Krizi: Göç Etmek Çözüm mü?

Hollanda'da yapılan bir araştırma, ülkedeki Müslüman gençlerin üçte ikisinin göç etmeyi düşündüğünü ortaya koydu. Bu çarpıcı sonuç, sadece bir göç eğilimini değil, aynı zamanda derin bir aidiyet krizini de gözler önüne seriyor. Peki, doğup büyüdükleri toprakları terk etmeyi düşünen bu gençlerin hikayesi bize ne anlatıyor

Aidiyet Duygusunun İnşası: Nerede Başlar, Nerede Biter?

Aidiyet duygusu, insanın kendini bir yere, bir topluma ait hissetmesidir. Bu duygu, doğduğumuz topraklarla, büyüdüğümüz sokaklarla, paylaştığımız anılarla şekillenir. Ancak, Hollanda'daki Müslüman gençler için bu duygu, giderek daha karmaşık bir hal alıyor. Rotterdam'da doğup büyüyen 24 yaşındaki Meryem, "Tatildeyken Rotterdam'ı özlüyorum. Ama bir İslam ülkesinde kendimi daha çok 'ben' gibi hissediyorum," diyor. Bu cümle, aidiyet duygusunun ne kadar kırılgan ve çok katmanlı olabileceğini gösteriyor.

İslamofobi ve Dışlanma: Görünmez Duvarlar

Araştırmaya göre, Müslüman gençlerin %70'i günlük hayatta İslamofobiyle karşılaşıyor. Bu, sadece iş bulma veya eğitim hayatında değil, sokakta, toplu taşımada, hatta markette bile hissedilen bir gerçeklik. İslamofobi, görünmez duvarlar örüyor ve bu duvarlar, gençlerin kendilerini toplumun bir parçası gibi hissetmelerini engelliyor.  

Peki, bu durum sadece Hollanda'ya özgü mü? Elbette hayır. Batı Avrupa'nın birçok ülkesinde benzer sorunlar yaşanıyor. Ancak, Hollanda özelinde durum daha da ilginç çünkü bu ülke, tarihsel olarak çok kültürlülüğü ve hoşgörüyü savunan bir toplum olarak biliniyor. Peki, ne oldu da bu hoşgörü, yerini önyargı ve dışlamaya bıraktı?  

İş Piyasasında Ayrımcılık: Kapılar Kapanıyor

Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta, Müslüman gençlerin iş bulma sürecinde yaşadığı ayrımcılık. Katılımcıların %60'ı, Müslüman isimleri veya görünümleri nedeniyle iş başvurularında reddedildiklerini belirtiyor. Bu durum, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda kimlik ve aidiyetle ilgili derin bir yara.  

Bir genç, "Burada doğdum, burada büyüdüm. Ama bazen kendimi bu toplumun bir parçası gibi hissetmiyorum," diyor. Bu cümle, aslında her şeyi özetliyor: Kendini bir yere ait hissedememe, sadece fiziksel değil, duygusal bir göçe de neden oluyor.

Göç Etmek Çözüm mü?

Peki, göç etmek bu sorunların çözümü mü? Bir İslam ülkesine yerleşmek, Müslüman gençlerin kendilerini daha özgür hissetmelerini sağlayabilir. Ancak, burada doğup büyümüş bir insanın, anılarını, kültürünü ve aidiyet duygusunu geride bırakması kolay değil. Meryem'in tatildeyken Rotterdam'ı özlemesi, aslında bu ikilemi çok iyi yansıtıyor.

Göç, bir kaçış mı yoksa yeni bir başlangıç mı? Bu sorunun cevabı, kişiden kişiye değişebilir. Ancak, göç etmeyi düşünen her genç, aslında Hollanda'ya bir mesaj veriyor: "Bizi kabul edin. Bizi olduğumuz gibi sevin."

Hollanda'nın Geleceği: Çok Kültürlülük Yeniden İnşa Edilmeli

Hollanda, tarihsel olarak çok kültürlü bir toplum olma iddiasını taşıyor. Ancak, bu iddia, pratikte ne kadar karşılık buluyor? Müslüman gençlerin göç etmeyi düşünmesi, bu iddianın yeniden sorgulanması gerektiğini gösteriyor.

Uzmanlar, Hollanda'nın entegrasyon politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini belirtiyor. Amsterdam Üniversitesi'nden sosyolog Dr. Laura van Dijk, "Müslüman gençlerin göç etmeyi düşünmesi, toplumdaki ayrımcılık ve dışlanma sorunlarının ciddiyetini ortaya koyuyor. Bu durum, sadece Müslümanlar için değil, Hollanda'nın geleceği için de büyük bir kayıp olabilir," diyor.

Aidiyet Duygusu Yeniden İnşa Edilmeli

Hollanda'daki Müslüman gençlerin hikayesi, sadece bir göç meselesi değil, aynı zamanda bir aidiyet krizi. Bu kriz, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor. Çözüm, daha kapsayıcı politikalar, daha adil bir iş piyasası ve en önemlisi, önyargıların kırıldığı bir toplum inşa etmekten geçiyor.

Göç etmek bir seçenek olabilir, ancak asıl mesele, insanların doğdukları topraklarda kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak. Hollanda, bu konuda adım atmazsa, sadece Müslüman gençleri değil, çok kültürlü yapısının temelini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Platform’un gelecek sayısında uzmanlardan görüş alarak  bu konuyu derinlemesine inceleyeceğiz. Ana temamız “ Müslümanlar Hollandayı Yurt Edine Bildiler mi? Olacak. Düşünceleriyle bize katkıda bulunmak isteyenler yaza bilirler.