UNUTULMUŞ DUALARIN ÇIĞLIĞI: DOĞU TÜRKİSTANLI YUSUF AHAD


  • Kayıt: 15.03.2025 11:02:05 Güncelleme: 15.03.2025 11:02:05

UNUTULMUŞ DUALARIN ÇIĞLIĞI: DOĞU TÜRKİSTANLI YUSUF AHAD

Ebubekir TURGUT

Bu akşam IGMG Kuzey Hollanda iftarında, Avrupa Doğu Türkistan Maarif Vakfı Eğitim Başkanı Yusuf Ahad ile yan yana oturuyordum. Kısa ama derin bir sohbetimiz oldu. Yusuf Ahad, Doğu Türkistan’daki zulmü anlatırken, yüzündeki derin acı ve çaresizlik yüreğime işledi. On yıldır ailesinden hiçbir haber alamadığını söyledi. Bu cümle dudaklarından dökülürken gözlerinde hem tükenmişlik hem de umut kırıntıları vardı.

“İntihar… Hep intiharlar oluyor,” dedi titreyen sesiyle. “İntihar… Hep intiharlar oluyor. İntiharlar…” Sanki zihninde tekrar eden bir kabusun yankısıydı bu sözler. İnsanların dayanacak gücü kalmadığında, umutları tükenip çaresizlikle baş başa kaldıklarında, intiharın o karanlık kapısına doğru yürüdüklerini anlattı.

Sonra sustu, derin bir nefes aldı. Gözleri uzaklara daldı, sanki kaybolmuş sevdiklerinin izini arıyordu. “Ama dinimiz bize sabrı öğretiyor,” dedi. “Bu gün de geçecek, sabretmek lazım

“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara Suresi, 45. Ayet)

“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Yusuf Suresi, 87. Ayet)

Yusuf Ahad, bu ayetin kalbinde oluşturduğu teselliyi paylaşırken, gözlerindeki umut kırıntısını korumaya çalışıyordu. “Allah’tan ümit kesilmez,” diye ekledi. “Bizi ayakta tutan dinimizdir. Eğer o olmasa, bu yükü taşımak mümkün değil.”

Ama sonra, kalbini asıl acıtan gerçeği dile getirdi: “Müslümanlar dualarında unuttular bizi… Dualarda unutuluyoruz…” Bu cümle, sanki yüreğimi bıçak gibi kesti. Zulmün ortasında kalan bir halkın, kardeşlerinin dualarında unutulmuş olması… Dünyanın sessizliği ve müslümanların ilgisizliği, belki de en çok canını acıtan şeydi.

Bu sözler, aslında bir çağrıydı. Unutulmuş duaların feryadı, zulme sessiz kalan vicdanlara bir sitemdi. Yusuf Ahad’ın acısını paylaşırken, bir kez daha anladım ki, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizi dualarımızda unutmamalıyız. Onların tek dayanağı, imanlarının gücü ve bizlerin duasıdır.

Allah, Yusuf Ahad ve tüm Doğu Türkistanlı kardeşlerimize sabır ve dayanma gücü versin. Dualarımızda onları unutmamak, onların sesine ses olmak bizim insanlık ve inanç borcumuzdur.