Sevgi Yüzü Görmemiş Maghreb'in Hollanda'lı Çocukları


  • Kayıt: 23.04.2024 15:12:41 Güncelleme: 23.04.2024 15:14:05

Sevgi Yüzü Görmemiş Maghreb'in Hollanda'lı Çocukları

Nejat SUCU

Amsterdam, Rotterdam, Utrecht ve Arnhem'in sokaklarında kaybolan bir nesil.

Mağripli göçmen ailelerin çocukları, kimlik arayışı, aile içi çatışmalar ve dışlanma gibi birçok zorlukla karşı karşıyadır. Bu makalede, sizlere bu çocukların trajik hikayelerini aktarırken, yaşadıkları acıyı ve umutsuzluğu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kendi Öyküleriyle Konuşan Mağripli Çocuklar:

Röportajlarımda konuştuğum bu çocuklar, isimsiz kahramanlar olarak karşımıza çıkıyor. Aile içi şiddet, yoksulluk ve eğitimsizlikten muzdarip bu çocuklar, sokaklarda suç ve şiddete sürükleniyor. Uyuşturucu satıcılığı, fuhuş gibi karanlık yollara saplanıyorlar. Her birinin hikayesi, kalbimi parçalıyor ve bu çocuklara yardım etmek için ne yapabileceğimi sorguluyorum.

Suç ve Cennete Umut:

IŞİD'in propaganda makinesi tarafından cezbedilen birçok Mağripli genç, Suriye ve Irak'a giderek terör örgütüne katılıyor. Kendilerine vadedilen cennetin cehenneme dönüştüğünü acı bir şekilde keşfeden bu gençler, esaret altında kalıyor veya hayatını kaybediyor. Bu trajedinin sorumluları kim? Bu çocukları kim bu karanlığa sürüklüyor? Cevapları bulmak için elimden geleni yapmaya kararlıyım.

Hollanda'ya Dönüş:

2022'de, 12 IŞİD kadını ve 28 çocuğu Hollanda'ya getirildi. Kadınlar tutuklanırken, çocuklar koruyucu ailelere yerleştirildi. Bu durum, ailelerin parçalanmasına ve kimlik bunalmasına yol açtı. Bu çocukların geleceği ne olacak? Hollanda'da nasıl bir hayat onları bekliyor? Sorular cevapsız kalıyor ve kalbim endişeyle doluyor.

Neden Fas'a Dönmediler?:

Bu ailelerin neden Fas veya Tunus gibi ülkelerine geri dönmeyi tercih etmediklerini sorguluyorum. Batı Avrupa'ya duyulan hayranlık ve umutsuzluk, bu seçimin arkasındaki ana nedenler olarak görülüyor. Fakat bu umut, yerini hayal kırıklığına ve pişmanlığa bırakmış durumda. Bu ailelere ne oldu? Ne onları bu yola itti? Cevaplar ararken, sorular çoğalıyor.

68 Kuşağı ve Bugünkü Gençlik:

68 kuşağının bağımsızlık ve emperyalizme karşı mücadele ruhunu, günümüz Mağripli gençliğiyle karşılaştırıyorum. Her iki neslin de benzer umutlar ve hayaller peşinde koştuğunu görüyorum. Fakat bu umutlar ve hayaller, trajik sonuçlara yol açtı. Bu nesiller arasında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar var? Hatalardan ders aldık mı? Yoksa aynı trajedileri tekrar mı yaşıyoruz?

Tekrar Eden Bir Trajedi:

Tarih boyunca tekrarlanan bu trajedinin, öngörü eksikliğinden ve olgunlaşmamışlıktan kaynaklandığını savunuyorum. Saf duygular ve milliyetçilik ateşi, bu gençleri tehlikeye atıyor. Bu trajedileri nasıl önleyebiliriz? Bu çocuklara nasıl doğru yolu gösterebiliriz? Cevaplar bulmak için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

Sevgi ve Nefretin Oyunu:

Siyah-beyaz ve renkli filmler gibi, sevgi ve nefret de bu hikayede önemli bir rol oynuyor. Bu duyguların karmaşıklığını ve çelişkilerini vurguluyorum. Bu çocuklara kimler sevgiyle yaklaştı? Kimler onları nefrete sürükledi? Bu soruların cevabı, bu trajedinin çözümüne ışık tutacaktır.

23 Nisan ve Umut:

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum. Tüm çocuklara umutlu bir gelecek diliyorum. Bu çocukların yaşadığı acılar bir daha asla tekrarlanmasın. Bu umutla, bu trajedinin sorumlularını bulmak ve bu çocuklara yardım etmek için mücadeleye devam edeceğim.