Hollandalı Türk’lerin 100 Yıllık Yalnızlığı!..


  • Kayıt: 12.08.2021 20:25:52 Güncelleme: 12.08.2021 20:25:52

Hollandalı Türk’lerin 100 Yıllık Yalnızlığı!..

Nejat Mustafa

Gurbette yalnız hissetmek, yaşamak ve yalnız olmak , doğduğumuz vatan topraklarına göre 2 katından daha fazla hissedersiniz. Onun için ben 50 yıllık yalnızlığımızı 2 ile çarparak yüzyıllık yalnızlığımız olarak tanımladım.

Son yıllarda Hollanda’da yaşayan Türk’lerin 10 ‘da 7 ‘sinin yalnızlık hissettikleri veya yalnızlık içinde yaşadıklarını okuyorum.

Korona günlerinde yalnızlık ?

Son Korona pandemisinden sonra gençlerin ve yaşlıların yalnızlığının rekor düzeye ulaştığını Akademik çevrelerin araştırmalarından okuyoruz. Evde kalan ve eve kapanmak zorunda kalan gene yaşlılarımız zor günler geçirmekte. Son yılların yalnızlığının gelecekte daha büyük ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarını yanında getireceği ve Hollanda’da sağlık giderlerinin daha çok artacağı beklenmekte.

Son günlerde var olan toplumsal sorunlarımızdan biri olan “ Yalnızlığın”soyut ( abstract ) bir sorun olduğu tespitini yıllar önce yapmıştım. Yalnız yalnızlığı anlatmak biraz zor olsa da, yalnızlığın: işsizlik, fakirlik ve borçlarla ilgili olacağını düşündük ve yazdık.

Gurbette yalnızlık ? 

Bu konuda derinlemesine çok karşılaştırabileceğimiz analiz ve akademik çalışmalar yok. En güzel kaynak yine, Hollanda Merkezi İstatistik Buro’sunun ( CBS ) verileri ve araştırmaları. Gerisini biz kendimiz araştırmak ve doldurmak zorundayız.

Aynı zamanda yalnızlık bir ruh hali, yaşamdan tatmin olamama, gerçekci olmayan ütopik yaşam beklentileri, aile, çevre ve en önemlisi ise Hollanda gibi bize hiç benzemeyecek bir Hollanda toplumunda yaşamak zorunda kalmak.

Geri dönüş umutlarının bitişi !..

Türk göçmenlerinde en büyük sorun ise “Gelinen topraklara bir daha geri dönememe umudunun yok olması “ . Hollanda’da geri dönme konusunda bir söz vardır “Biz artık Uçağın arkasında döneriz “ diye. Yani yaşamın sona ermesinden sonra köyüne ve kasabasına defnedilmek için yolculuk anlatılmakta.

Ziyaretlerde artış…

Son yıllarda camilerin, derneklerin ve vakıfların düzenlemiş bulundukları Türk kültür günleri ve kermeslere ilgide ve ziyarette artış gözledik. Yemek ve Türk mutfağının lezzeti ve sunduğu çeşitlilik ziyaretlerde çok önemli olması ziyaretlerin artış nedeni.

Bunun yanında Hollanda’da kalıcı olmamız ve kazançlarda artışta önemli. Fakat en büyük artışın nedeni insanların yalnızlığı ve diğerleri ile birlikte olabilme isteği olmalı.

Sosyal ve kültürel ilişkiler

Dernekler, camiler, vakıflar ve kahveler Hollanda Türk toplumu yalnızlığına ruhen, manevi ve sosyal bir merhem olması beklenirdi.

Neden olmuyorlar ?

Sorun daha derin ve çok karışık. Belli ki 20’inci yüzyılda insanoğlu aradığı mutluluğu ve huzuru da bulamamış. Bütün yeni umutlar, yeni ideolojiler ve inanç grupları hayal kırıklığı, acılar ve var olanı yok ederek mutsuz, huzursuz bir toplum yaratıyor.

Daha öncede yazdım. İnsan var olandan daha iyisini, idealini ve güzelini arıyor. Belli ki bilinmez (soyut/ bastract ) mutluluğa giden yolu arıyor.

Çözüm ve suçlu aramak ve bulmak tabii ki sorunu çözmüyor. Çözüm bende, sende ve bizler de. Tabii ki ilk önce sorunu iyi bir tanımlama, kabul etmek ve çözüme giden yolu bulabilmekten geçer.

“Deve kuşu gibi başımızı kuma gömmek “sorunu çözmüyor. Türk Sivil Toplum Örgütleri bir çalışma ve proje planı ile (Activiteitenplan / projectplan ) faaliyetlere başlamalılar. O kadar çok imkan var – ki, yeter ki biz başlayalım.

Ne yapmak gerek ?

Bir an önce yalnızlık, işsizlik, fakirlik ve borçların tavsiyesi ile ilgili şehirsel ve bölgesel küçük ölçekli projeler yaşama geçirilmeli. Bu yazdıklarımızı gelin hep birlikte deneyelim. Ben başladım bile. Bir plan, niyet, zaman ve kaynak gerekli.

Sevgilerimle.

Nejat Mustafa