Bizden Farklı Yaşam Kültürleriyle, Birlikte Ortak olmak ve Yaşamak


  • Kayıt: 29.07.2022 17:41:07 Güncelleme: 29.07.2022 17:43:18

Bizden Farklı Yaşam Kültürleriyle, Birlikte Ortak olmak ve Yaşamak

Nejat SUCU

Bir amca Hollanda’da doğan ve büyüyen gençlerin, kendi geleneksel değer yargılarından farklı olan gençlerin, nasıl olurda kendi geleneklerine uygun bir eğitim ve kültür değerleriyle benzer olduğunu sordu.

Aslınlan cevap hem zor hemde kolay

Hollanda’da hâkim olan özgür, bencil ve bireysel yaşamdır. Bireysel yaşamı destekleyen yasal düzenlemeleri ve toplum kültürünü değiştiremeyeceğimize göre, toplumsal bir tek renklilik ve kültürel yaşama geri dönülmeyeceğine göre Hollanda toplumunu var olduğu gibi kabul etmek ve kendi bireysel ve ailesel kültürü kendisiyle barışık yaşamaktan geçtiğini bilerek ve bilmeyerek uyumlu vatandaş olmaktan geçtiğini söylemek mümkün.

Farkı kültürün içinde kendi kültürünü yaşayabilmek

Farklı yaşam ve Türk kültürlerini, hep birlikte yaşamak mümkün değil. Var olan değişik değer yargılarına saygılı ve bireysel özgürlükleri sınırlamadan harmoni içinde yan yana ve iç içe yaşamakta mümkün.

Ev kültürünün (sub – cultuur) dışında genel var olan sokak ve toplumsal değerlere saygılı ve mümkün olduğu kadar katılarak, katılımcı toplumsal yaşamı (Participatiesamenleving) gerçekleştirme son yılların devlet politikaları.

Etkileşim ve değişim

Birey ve toplumun etnik ve inanç temelindeki küçük yaşam grupları zaman içerisinde değişime, gelişime ve yeni kimliğe ulaşırlar. Genelde belirli bir yaştan sonra değişim daha yavaş olup, ilk ve ikinci nesil var olan değerlere daha çok sıkı ve sıkıya bağlanmak isterler. Onun içindir Avrupa’da yaşayan Türk toplumu daha çok gelenekçi ve muhafazakardır.

Bunu en önemli nedeni, belirleyici kültür olan Hollanda ve Avrupa kültürünün dominant ve etkileyici olmasıdır. Tabii, anne ve Baba'nın çocukları ve torunları arasında kültür ve kimlik çatışması da burada kaçınılmaz bir hal almakta.

Farkına varmadan değişim (akültürasyon)

Aslında her birey ve toplum değişime, yozlaşmaya ve yaşanan Hollanda toplumunun kendi kimliği, kültürüyle İslam inancı ile toplumsal değişime ve erimeye açıktır. Bu genel değişimi son 40 yılda açık gözle izleme imkânımız oldu. Genelde şikâyet ederiz, Türk toplumu eski toplum değil diye.

Bireysel etkileşim ve gelişim toplumsal değişimi yanında getirmekte. Toplumsal değişimle birlikle, toplumsal katmanlarının ve merdivenin her basamağı olarak katılımı yanında getirmekte. Toplumsal katılım yanında kaliteli bir yaşamı da birlikte getirmekte.

Erozyona uğrayan değerler

Bütün gelenek ve görenekler değişkendir. Belirli bir toplumsal kesimde değişim selin önüne katılarak çok hızlı olurken, belirli bir kesim selin akıntısına karşı her ne kadar direnmeye çalışsa da yine kendi özünden belirli değerli parçalarını sele kaptırır ve kaybeder.

Belirli bir kesim uyum, entegrasyon birlikte gelen asimilasyon rüzgarına katılarak değişimle birlikte tamemen toplumsal değişime uğrarlar. Bunu en güzel örneği Hollanda’da yaşayan Hollanda Endenozlarını örnek olarak gösterebiliriz.

Belirli bir kesim ise kendi adacıklarını oluştururlar

Her ne kadar kendi adacıklarını oluşturan toplumsal inanç değerlerini korumak ve güvenli bir yaşamı tercih edenlerin olmasına rağmen, var olan adacıklar bir gün yok olacaklardır. Her ne kadar korumaya çalışırsa çalışılsın, ana okuldan başlayan, bir eğitim, spor, eğlence ve iş yaşamında devam eden farklı yaşam biçimi adacıklarının ne kadar güvenli ve geleceğinin olduğunu söylemek zordur. Bunlarda en güzel örneklerden birisi ise Lahey’deki Schilderswijk (Den Haag) incelenmesi güzel bir örnektir.

Mutluluk her an ve her yerde

Mutluluk toplumsal olduğu kadar bireyseldir de. Nerde, kiminle, nasıl ve hangi zaman diliminde yaşandığı çok önemli de değildir, Mutluluk bireysel, bir aile ve toplumsal yaşam kültürü olduğu sürece yaşantımızın gerekli olan ruhsal zenginliğimize sahip oluruz. Tabii bu yazımdaki tespitlerimin yüzde yüz doğruculuğu da yoktur.

Saygı ve sevgilerimle.