Hollanda’daki Türk girişimciler, yıllardır çalışkanlıkları, ticari cesaretleri ve ailelerine olan bağlılıklarıyla bilinir. Ancak bu başarı hikâyelerinin arka planında çoğu zaman sessizce taşınan bir yük vardır: borçlar. Ne yazık ki bu konu, toplumumuzda hâlâ yüksek sesle konuşulamıyor.
Çoğu iş insanı için borç, yalnızca finansal bir zorluk değil; aynı zamanda bir itibar kaygısıdır. “Benim işletmem ayakta, işlerim iyi gidiyor” diyebilmek, adeta bir saygınlık göstergesi haline gelmiştir. Bu nedenle birçok girişimci, borçlarını paylaşmaktan, çözüm aramaktan ve destek istemekten çekiniyor. Oysa borç, başarısızlığın değil; büyümenin ve risk almanın doğal bir sonucudur.
Veriler Ne Söylüyor?
Hollanda İstatistik Kurumu’nun (CBS) 2025 verilerine göre, yalnızca 2024 yılında 4.270 işletme iflas etti. Bu, bir önceki yıla göre yaklaşık %30’luk bir artış anlamına geliyor. Özellikle konaklama, lojistik ve hizmet sektörleri bu dalgalanmadan en çok etkilenen alanlar arasında.
Her 100.000 işletmeden 34’ü iflas ederken, kayıtlara girmeyen çok daha büyük bir grup, sessizce borç döngüsü içinde yaşamaya devam ediyor. Bu işletmeler, kredi yapılandırması yapmadan günü kurtarmaya çalışıyor, tedarikçi ödemelerini erteliyor, vergi borçlarını öteliyor; bazen de hiçbir çözüm planı olmadan “zaman kazanmayı” umuyor. Fakat sessizlik, yalnız finansal değil, psikolojik bir çöküş de yaratıyor.
Kültürel Bariyer: “Utanç”
Bizim kültürümüzde borç, çoğu zaman “ayıp” veya “zayıflık” olarak görülür. Oysa Avrupa iş kültüründe borç, stratejik bir yönetim aracı olarak değerlendirilir. Kredi yeniden yapılandırmaları, saneringskrediet modelleri veya herstructureringsprogramma’lar, iş dünyasının sıradan araçlarıdır.
Önemli olan, borçlu olmak değil; borcu konuşmamaktır. Asıl kriz, rakamlarda değil, sessizliktedir.
Çözüm: Profesyonel ve Gizlilik Temelli Destek
Borçlar, gizlenerek değil, yönetilerek azalır. Hollanda’da bu konuda profesyonel destek almak, hem yasal hem stratejik bir adımdır. Bu nedenle iş insanlarının financiële herstructurering (finansal yeniden yapılanma) süreçlerini bir uzmanla yürütmesi, hem işletmeyi hem kişisel itibarı korur. Gizlilik, tarafsızlık ve sürdürülebilirlik, doğru danışmanlık yapısının temelidir.
Uzun yıllardır girişimcilere destek veren profesyonel danışmanlık ofisleri — tıpkı Buro Pas Consultancy gibi — bu süreçleri yargısız bir yaklaşımla yönetir. Çünkü borçla mücadele bir utanç değil, bir karar alma cesaretidir. İşletmesini yeniden yapılandırmak, bazen en güçlü adımı atmaktır.
Sonuç: Sessizliği Bozma Zamanı
Borçlarını konuşmaktan çekinen her girişimci, yalnız değildir. Hollanda’daki iş dünyası bugün bir dönüşüm eşiğinde: Artık mesele, borçsuz görünmek değil; borcu bilinçle yönetebilmektir.
Unutulmamalı: Başarının ölçüsü, hiç borcu olmamak değil; borcu yönetebilme becerisidir. Utanmak değil, çözüm aramak saygınlık kazandırır.
Buro Pas Consultancy, Hollanda’daki girişimcilere finansal yeniden yapılanma, borç yönetimi ve stratejik danışmanlık alanlarında profesyonel, güvenilir ve gizlilik temelli çözümler sunmaktadır. Kuruluş, iş dünyasında “borç utancı”nı kırarak, girişimcilerin finansal dayanıklılığını artırmayı hedeflemektedir.
