Hollanda’da Çalışan Eleman Yetersizliği ve Asgari Ücret Gerçeği


  • Kayıt: 21.10.2025 06:43:21 Güncelleme: 21.10.2025 06:44:22

Hollanda’da Çalışan Eleman Yetersizliği ve Asgari Ücret Gerçeği

Hollanda’da nitelikli çalışan eksikliği, iş gücü piyasasında dengeleri bozarken, üretim ve tüketim toplumu yapısını da tehdit ediyor. Özellikle son yıllarda iş ilanlarına yapılan başvurularda azalma ve iş gücü açığı, ekonomik büyümenin önünde ciddi bir engel olarak durmakta.

2026 Asgari Ücret Ne Kadar?

Her yıl 1 Ocak ve 1 Temmuz’da enflasyona göre güncellenen Hollanda yasal asgari ücreti (WML), 1 Ocak 2026 itibarıyla brüt saatlik €14,71 olarak belirlendi. Bu, önceki döneme göre %2,16’lık bir artış anlamına geliyor. Bu artış, sosyal yardımlar (Participatiewet), emeklilik (AOW), malullük (WIA), geride kalanlara ödenek (ANW), Wajong gibi sosyal güvenlik kalemlerine de aynı oranda yansıtılacak.

21 yaş ve üzeri çalışanlar için haftalık çalışma süresine göre brüt aylık asgari ücretler:

  • 36 saat: €2.294,40
  • 38 saat: €2.431,56

Avrupa’da Hollanda’nın Yeri

Hollanda, 27 AB ülkesi arasında en yüksek asgari ücret sıralamasında Lüksemburg ve İrlanda’nın ardından 3. sırada yer alıyor. Almanya ise 4. sırada bulunmakta.

İstatistikler Ne Diyor?

CBS (Hollanda İstatistik Bürosu) verilerine göre, 2005-2025 arasında iş gücü piyasasına 1,9 milyon kişi eklenmiş ve toplam çalışan sayısı 9,9 milyona ulaşmıştır. 15-75 yaş arasındaki iş gücüne katılım oranı ise %74,3. Nüfus ise 21 Ekim 2025 itibarıyla 18 milyon 127 bin olarak kaydedilmiştir.

Ancak dikkat çeken bir nokta var:

2020’de asgari ücretle çalışan sayısı 438 bin iken, bu rakam 2025’te 380 bine düştü. Bu da asgari ücretli çalışanların toplam iş gücündeki oranının %5’in altına indiğini gösteriyor.

Kalifiye Eleman Krizi

Üretimde katma değeri yüksek olan sektörlerde artan ihtiyaç, nitelikli ve eğitimli eleman talebini de beraberinde getirdi. Ancak iş gücü piyasasında, özellikle son 10 yılda, bu profilde çalışan bulmak zorlaştı. Asgari ücretle çalışacak eleman sayısı azalırken, yüksek vasıflı iş gücü talebi arttı.

Rekabetçi üretim sektörlerinde işverenler, kalifiye çalışanın işletmeye kattığı değerin farkında. Bu durum sadece ekonomik verimlilik değil, aynı zamanda borsa ve pazarlarda şirketin rekabet gücü açısından da belirleyici hale geldi.

“Sosyal Kapitalist” Bir Yapı Mümkün mü?

Çalışanın emeğiyle geçimini sağlayabildiği, hatta "lüks" tüketim mallarına erişebildiği bir yapı, kapitalizmin sosyal versiyonunu ortaya koymakta. Üretimin artı değerinin hem işveren hem çalışan arasında daha adil paylaşıldığı bir toplum modeli, Hollanda’da büyük ölçüde kurulmuş durumda. Asgari ücretle çalışanların oranındaki azalma, aynı zamanda “çalışan yoksulluğunun” da azaldığını gösteriyor.

Çalışamayanlar ve İşsizlik Gerçeği

Hollanda’da çeşitli nedenlerle çalışamayanların sayısı yaklaşık 3,2 milyon. Yıllardır süren özel ve kamu girişimleri, işsizlik ve yoksulluğu sıfıra indiremedi. İş gücü piyasasında arz-talep dengesi hâlâ insan kaynaklarını, istihdamı ve işsizliği belirlemeye devam ediyor.

Bugün her 100 iş arayana karşılık 103 açık pozisyon bulunmakta. Bu durum, eğitimli ve kalifiye eleman eksikliğinin hâlâ ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor.

Göçmenler İçin Yeni Fırsatlar

İş gücü açığı her ne kadar genel bir sorun olsa da, göçmenler için bu bir fırsata dönüşebiliyor. Hollanda’da üretim ve hizmet sektörlerinde çalışmak isteyen göçmenler, gelir ve toplumsal entegrasyon açısından olumlu bir ivme yakalayabiliyor.

Eskiden "bilinmeyen"e mesafeli duran Hollandalıların, son 20 yılda özellikle sağlık sektöründe (zorginstellingen) göçmenlere daha fazla alan açtığını gördük. Geleneksel, kırsal ve tutucu yapının direncine rağmen bu değişim önemli.

"De een zijn dood is de ander zijn brood."

Birinin kaybı, diğerine fırsat olabiliyor.

"Wat de boer niet kent, dat vreet hij niet."

(Hollandalı bilmediğini yemez.)

Ama artık hem Hollanda hem göçmenler birbirini daha iyi tanıyor.